Üniversitemizde Meslek Yüksekokulları Koordinatörlüğü (MEYOK) katkılarıyla'' İstiklale Giden Yolda Akif'i Anlamak'' konulu söyleşi düzenlendi.
Mavi Salon'da düzenlenen programa MEYOK Koordinatörü ve Kırıkkale Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Özgür Selvi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Selim Cengiz, meslek yüksekokulları müdürleri ile akademik personel ve öğrencilerimiz katıldı.
Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan programın açılış konuşmasını gerçekleştiren MEYOK Koordinatörü ve Kırıkkale Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Özgür Selvi, ‘’Bugün İstiklal Marşı’nın kabulünün yıl dönümü. Bugünle ilgili anma töreni ve bu törene iştirak bilinç gerektirir. Aslında bu milletin kollarında bu bilinç kimi tarihçilere göre üç bin yıl önceye kimi tarihçilere göreyse bin yıla dayanır. Devlet olarak, millet olarak amacımıza odaklanalım. Bu bakış açısıyla şu anda burada bulunanlara canı gönülden teşekkür ediyorum. Şimdi bu bir marş gibi görünebilir. Şiir yarışması yapılmış ve bu yarışmayı Mehmet Akif Ersoy kazanmıştır. Aslında yarışmaya kendisi bizzat katılmamıştır. Katılması arz edilmiş ve istenmiştir. Bu bir yarışma gibi görünüyor gelen eserler var ve hepsi birbirinden kıymetli. Ama İstiklal Marşı’nın aslında şu anda bizim paylaştığımız ruh o yarışmaya giren eserlerde hissedilmemiştir. İstiklal Marşı, Mehmet Akif’e yazdırılmıştır. İstiklal Marşı’nı Türk milletine armağan eden Mehmet Akif Ersoy’un kendi diliyle seslenmek istiyorum ‘Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın.’ Milletimizin Allah’tan başka bir şeyden korkmadığını 46 yıllık ömrüm boyunca şahidim. Mevzu vatan müdafaası ise şu anda şehitlerimizin şehadetlerine de şahidiz. Bugün MKE, Silah Sanayi Teknikerliği Programımıza otomatik ağır silahlar verdi. Yıllarca milli ordumuz olmuş ancak milli tüfeğimiz olmamıştır. Değerli arkadaşlar aslında iyi ve kötü insan arasındaki mücadele insanlık var olduğu sürece devam edecektir. Ve Allah’a hamd olsun ki bu aziz vatanın evlatları her zaman iyi tarafta olmuştur.’’ ifadelerini kullandı.
Mehmet Akif Ersoy’un baskıya ve haksızlığa asla müsaade etmediğini belirten Dr. Öğr. Üyesi Bedri Özçelik, ‘’Mehmet Akif, ortada henüz İstiklal Savaşı yokken bir haksızlık gördüğü zaman hemen müdahale eden birisidir.

Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem;
Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.
Biri ecdadıma saldırdı mı, hatta boğarım! ...
-Boğamazsın ki!
-Hiç olmazsa yanımdan kovarım.
Üçbuçuk soysuzun ardından zağarlık yapamam;
Hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam.
Doğduğumdan beridir, aşığım istiklale;
Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lale!
Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum?
Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum!
Mehmet Akif Ersoy'un bu dizeleri, onun haksızlık ve zulme karşı gösterdiği tavrı ve bağımsızlık ideallerini açıkça ortaya koymaktadır. Özellikle “Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem” mısrası, Akif’in adalet duygusunun ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor. O, sadece bireysel haklara değil, toplumun özgürlüğüne ve bağımsızlığına da son derece duyarlı birisiydi.
İstiklal Savaşı öncesindeki karamsar dönem, halkın umutsuzluğa düştüğü bir dönemdi. Manda ve himaye tartışmaları, milletin bağımsızlık hakkına sahip çıkıp çıkamayacağını sorgulayan bir mesele haline gelmişti. Mehmet Akif, bu dönemde halkın umutlarını ve moralini yükseltmeye çalışmış, bağımsızlık fikrini savunurken, "Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum?" gibi dizeleriyle halkı cesaretlendirmiştir.'' dedi.
Mehmet Akif Ersoy'un istiklal ve bağımsızlığa düşkünlüğünü örneklerle anlatan Dr. Öğr. Üyesi Bedri Özçelik, Akif'in İstiklal Marşı'nı çok zorlu şartlarda kaleme aldığını belirtti.
Program, MEYOK Koordinatörü ve Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Özgür Selvi ve MEYOK müdürlerinin Dr. Öğr. Üyesi Bedri Özçelik'e hediye vermesi ve fotoğraf çekimiyle sona erdi.




